Dijital Platformlar Müzik Endüstrisinde Devrim Yarattı! - SSL Music CEO'su Mert Sesli

Bize kuruluş hikayenizden bahseder misiniz? Bu şirketi ne zaman kurmaya karar verdiniz?

SSL Music, 2015 yılında 10-15 genç prodüktörün birbirini desteklemek amacıyla kurduğu bir WhatsApp grubuyla başladı. Zamanla bu proje, YouTube kanalı ve ardından kayıt şirketi olarak evrimleşti. Amacımız, Türk dans müziği endüstrisinde yenilikçi ve destekleyici bir yaklaşım sergileyerek bağımsız sanatçılara profesyonel bir platform sunmaktı. Sanatçılara sadece bir kayıt şirketi değil, aynı zamanda bir mentor ve stratejik ortak olarak hizmet vermekti. Kendi neslimizin gençlik dönemlerinde yerel piyasadan alamadığı desteği ve dışa bağımlılığı bitirmek ilk amacımızdı ve bunu başardığımıza inanıyorum. Türkiye’de bir ilki başarma arzusu ile yola çıktığımız kuruluş sürecinde birçok zorlukla karşılaştık, ancak ekibimizin özverisi ve sanatçılarımızın desteğiyle büyük başarılara imza attık.

Hali hazırda çalıştığınız sanatçılar kimler? Burada anlatabileceğiniz onlarla tanışma hikayeniz var mı?

Türk sanatçılarla çıktığımız bu yolda, şu anda bünyemizde dünya genelinden 250'den fazla yetenekli sanatçı bulunuyor. Tek tek isim vermek doğru olmaz fakat tanışma hikayelerimizin çoğu, sanatçıların 20 yaş altında olduğu dönemlerde gerçekleşti. Ana sanatçılarımızdan VOLB3X’i, YouTube’a yüklediği bir remix aracılığıyla keşfettik. Kendisi ile yaptığım ilk telefon görüşmesinde konuştuğumuz projeler, o dönem için inanılmaz heyecan vericiydi. VOLB3X'in kariyerinin ilk gününden beri yanında olup, dünya genelinde ismini duyurmuş bir sanatçı haline gelmesini görmek, misyonumuz doğrultusunda verdiğimiz emeğin önemli bir göstergesidir. Kendisine de bu süreç boyunca verdiği emek ve planlamalarımıza olan güveninden dolayı teşekkür ediyorum. SSL Music olarak, her sanatçımızın kariyerine bireysel olarak yaklaşarak, onların yeteneklerini en iyi şekilde parlatmalarına yardımcı oluyoruz. VOLB3X gibi çalıştığımız birçok farklı isim var ve hepsinin kariyerleri adına doğru kararları almaları için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Onların başarılarını görmek, bizim için en büyük ödül. Sanatçılarımızla kurduğumuz bu bağlar, sadece profesyonel değil, aynı zamanda kişisel bir anlam da taşıyor. Onların hayallerine ortak olmak ve bu hayalleri gerçekleştirmelerine yardımcı olmak, bizim için tarifsiz bir mutluluk.

Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladığınız projeler nelerdir?

Yakın dönemde kuracağımız yeni kurumsal ofisimiz ile birlikte SSL Music ekibini güçlendirip gözümüzü tamamen global pazara çevirmeyi planlıyoruz. Farklı ülkelerde yerel pazarlara inip markamızı lokalleştirmek ve Türkiye dışında farklı ülkelerde de dans müziğinin enerjisini yaymak ana hedeflerimizden biri olacak. SSL Music Academy projemiz ile sanatçılarımızın faydalanabileceği pazarlama ve eğitim içeriklerinin bulunduğu bir platformun ilk adımlarını atmış bulunmaktayız. Bu platform sayesinde sanatçılarımız, sektörde başarılı olabilmeleri için gereken tüm araçlara ve bilgiye erişebilecekler. Markamızın çekirdek değeri olan genç yetenekleri keşfetmek ve onların hayallerine ulaşmalarına öncülük etmek her zaman bir numaralı kuralımız olacaktır. Ayrıca, yakın gelecekte düzenleyeceğimiz workshoplar, seminerler ve networking etkinlikleri ile Türk sanatçılarımıza doğrudan destek sağlamayı amaçlıyoruz. Bu etkinlikler, sanatçıların kendilerini geliştirmeleri ve endüstride önemli bağlantılar kurmaları için mükemmel fırsatlar sunacak.

Dijital platformların müzik endüstrisine olan etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dijital platformlar, müzik endüstrisinde devrim yarattı diyebiliriz. Sanatçılar için bağımsız olarak müziklerini yayımlama ve geniş kitlelere ulaşma imkanı sundular. Aynı zamanda, dinleyicilere her türden müziğe kolayca erişme fırsatı tanıdılar. Ancak, bu platformların getirdiği rekabet, gelir dağılımındaki adaletsizlikler ve yapılan manipülasyonlar da göz ardı edilemez. Bazı tekelleşmeler sonucunda bağımsız sanatçıların seslerini duyurmaları gitgide zorlaşmaya başladı. Ayrıca, Parça gibi yeni nesil platformlar sayesinde sanatçıların kendilerine yeni destekçiler ve yatırımcılar bulabilmesi, ülkemiz adına çok büyük bir gelişme. Bu tür yenilikçi platformlar, bağımsız sanatçılara daha fazla görünürlük ve finansal destek sağlama potansiyeline sahip. Bağımsız sanatçıların dijital çağın getirdiği bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğine inanıyorum.

Kariyerinizde size en çok ilham veren kişi kimdir?

Bu yolda en büyük destekçim her zaman ailem olmuştur. Uzun süre boyunca kimsenin başarabileceğimize inanmadığı bir hedefle azimle çalışmak gerçekten çok zor bir süreç ve zaman zaman vazgeçme aşamasına gelebiliyorsunuz. Bu tarz zamanlarda her zaman arkamda olan ailemin bana verdiği ilhamı hiçbir zaman es geçemem. Ailem dışında, Atlantic Records’un kurucusu Ahmet Ertegun ve Virgin Records’un kurucusu Richard Branson, ilham aldığım kişiler arasında. Onların müzik endüstrisine yaptıkları katkılar ve yenilikçi yaklaşımları benim için büyük bir rehber olmuştur. Ayrıca, Eelko van Kooten ve Roger de Graaf’ın Spinnin Records gibi bir dünya markası yaratıp, dünya genelinde dans müziğine yaptıkları katkı, benim için çok büyük bir ilham kaynağı oldu. Bu ikilinin müziğe olan tutkusuyla bir imparatorluk inşa etmeleri ve global dans müziği sahnesinde önemli bir yer edinmeleri, benim de kendi kariyerimde izlemeye çalıştığım bir yol haritası oldu. Onların başarısı, hayallerime ulaşma konusunda beni motive eden en önemli etkenlerden biridir.